İçeriğe geç

Aristotelese göre kaç çeşit erdem vardır ?

Aristoteles’e Göre Kaç Çeşit Erdem Vardır? Hem Geçmiş Hem Bugün Hem Gelecek

İstanbul’un o kalabalık caddelerinde, bir yandan telefonuma mesajlar gelirken bir yandan da kafamda Aristoteles dönüp duruyor. Neden mi? Çünkü birkaç gün önce bir arkadaşım “Aristoteles’e göre kaç çeşit erdem vardır?” diye sormuştu ve o soru, kafamda büyük bir düşünce kıvılcımına yol açtı. Ofisten çıkarken bu soruyu düşünürken, belki de tam olarak ne demek istediğini bile bilmeden cevapladım: “Erdem mi? Ne var ki, bir tane var gibi?” Ama sonra fark ettim ki, bu basit bir soru değil.

Bu yazıda hem Aristoteles’in erdem anlayışını hem de o anlayışın günümüz dünyasında nasıl bir yeri olduğunu derinlemesine inceleyeceğim. Kendi hayatımdan örnekler de vereceğim, çünkü belki de felsefeye bu kadar ilgi duymamın sebebi, her şeyin bir şekilde yaşadığımız dünyayla, hayatta aldığımız kararlarla bağlantılı olması.

Aristoteles’in Erdem Tanımı: Ne Demek İstedi?

Aristoteles’e göre erdem, “iyi yaşam”ın temeli. Yani bir insanın mutlu olabilmesi için önce erdemli olması gerekiyor. Ama burada dikkat edilmesi gereken şey, erdemin bir davranış biçimi olduğu ve sadece “doğru”yu yapmakla ilgili olmadığı. Aristoteles’e göre erdem, insanın karakterinin bir parçasıdır ve bu, sürekli bir çaba gerektirir.

Ama ben sormadan edemiyorum: Bir insanın erdemli olup olmadığını gerçekten anlayabilir miyiz? Mesela ben, bazen yoğun bir iş gününün sonunda evde pizza yerken, “Bugün gerçekten erdemli bir insan gibi davrandım mı?” diye sorgulamıyorum. Ama belki de sorulması gereken soru şu: Erdemli olmak sadece büyük kararlarla ilgili mi, yoksa her küçük adımda da erdemi gösterebilir miyiz?

Aristoteles’e Göre Kaç Çeşit Erdem Vardır?

Aristoteles, erdemi temelde iki kategoriye ayırır: Ahlaki Erdem ve Zihinsel Erdem.

1. Ahlaki Erdemler: Bunlar karakterle ilgili erdemlerdir. Yani bir insanın iyi bir insan olabilmesi için geliştirmesi gereken özelliklerdir. Bunlar arasında cesaret, cömertlik, öfke kontrolü, alçakgönüllülük gibi değerler bulunur. Kısacası, bir insanın doğru ve iyi bir yaşam sürmesi için gereken temel ahlaki tutumlar.

2. Zihinsel Erdemler: Bunlar daha çok bilgi ve düşünme süreçleriyle ilgili erdemlerdir. Akıl, mantık, pratik zekâ gibi kavramlar zihinsel erdemlere girer. Bu erdemler, bir insanın doğruyu görebilmesi ve en iyi şekilde düşünsel kararlar verebilmesi için gereklidir.

Ben burada “cesaret” gibi bir erdemi çok net bir şekilde hayatımda hissediyorum. Örneğin, sabah işe gitmek için o kadar uykusuz oluyorum ki bazen yatağımın içinden kalkarken “Bunu yapabilmek için ne gerek var?” diye düşünüyorum. Ama sonra kendime diyorum ki: “Cesaret, belki de sabah uykusuz da olsan işe gitmek için uyanmaktır.” Gerçekten küçük şeylerin içinde de erdemi bulmak mümkün, değil mi?

Erdemli Bir Hayat: Bugün Bizim İçin Ne Anlama Geliyor?

Günümüz dünyasında erdem, genelde “iyi”yi yapmak olarak anlaşılır. Ama bu, Aristoteles’in bakış açısına göre daha yüzeysel bir anlam taşıyor. Bugünlerde erdem, bazen karşılaştığımız küçük zorluklarda gösterdiğimiz duruşla ölçülür. Mesela sabahları trafikte beklerken, gerçekten sakin kalıp sabırlı olabilmek bir erdemdir. Ya da işte bir arkadaşınıza, zor durumda olduğunda yardıma koşmak, “nezaket” ve “yardımseverlik” gibi erdemlerin somut bir örneğidir.

Bunları düşünürken aklıma, İstanbul’da yaşamanın getirdiği o hızlı ve gergin temposu geliyor. Erdemli olmak, sadece büyük hayati kararlarla ilgili değil, her anımızda karşılaştığımız küçük seçimlerle de ilgilidir. O yüzden erdem, belki de günümüzde, sürekli bir içsel savaşla mücadele etmek gibidir.

Erdemli Bir Hayat: Kendi İçime Sorduğum Sorular

İçimden bir ses şu soruyu soruyor: “Her zaman erdemli miyim?” Bunu kendime sıkça sorarım. Gerçekten erdemli olmak demek, her durumda doğruyu yapmak mı? Herkesin beklediği gibi davranmak mı? Yoksa bazen yanlış da yapsam, sadece insan olduğumu kabul etmek mi? Bu sorular bir süre kafamı kurcaladı ve belki de doğru cevapları bulmak için daha çok çaba göstermem gerektiğini fark ettim.

Erdem, sadece ideal bir insan olma çabası değil. Aynı zamanda insanın “gerçekten” kim olduğunu anlaması, eksikliklerini kabul etmesi ve bunlarla barış yapmasıdır. Yani erdemli bir insan, mükemmel olmak zorunda değildir, ama kendisini anlamaya çalışır.

Erdem ve Gelecek: Hangi Değerleri Seçmeliyiz?

Peki ya gelecek? Aristoteles’in erdem anlayışının günümüzde nasıl evrileceğini düşünürken, şu sorular kafamda dönüp duruyor: Zihinsel erdemin gücüne daha çok mu inanacağız? Ahlaki erdemlerin önemi mi daha fazla olacak? Belki de gelecekte “cesaret” gibi kavramlar daha da değer kazanacak, çünkü insanlar daha fazla belirsizlik ve zorlayıcı koşullarla yüzleşecek.

Bundan birkaç yıl sonra, belki de iş yerinde “cesaret” demek, sadece yeni bir projeye atılmak değil; aynı zamanda mevcut sisteme karşı durmak anlamına gelecek. Belki de erdemli bir yaşam, her zaman doğruyu yapmaktan çok, kendi hatalarını kabul edebilmekten geçecek. Herkesin evinde, hayatında yer alan küçük, sessiz erdemler, aslında büyük farklar yaratacak.

Sonuç: Erdem, Sadece Tarihte Kalmaz

Aristoteles’e göre kaç çeşit erdem vardır sorusu, sadece felsefi bir düşünceyi değil, hayatın kendisini sorgulamamıza yol açtı. Ahlaki ve zihinsel erdemler arasında bir denge kurmak, sadece eski bir filozofun fikri olmakla kalmaz; günümüzde her anımızda karşımıza çıkar. Çünkü erdem, her zaman teoride kalmaz, hayatın içinde şekillenir. Hangi erdemi seçtiğimiz, belki de hayatımızı anlamlı kılacak en önemli seçimlerden biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
grand opera bet güncel giriş